Çölyak hastalığı nedir?
Türkiye’de her 250 kişide 1 çölyak hastalığı görülüyor. Çölyak hastalığı, bağışıklık sistemine bağlı bağırsak problemi ile karakterize, bağışıklık sistemini ilgilendiren bir hastalık . Çölyak, duyarlı kişilerde gluten içeren gıdaların alınmasından bir süre sonra ortaya çıkan bir emilim bozukluğu sendromu olarak da tanımlanıyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Aysen Arıcan’a Çölyak hastalarının nasıl beslenmesi gerektiğini sorduk.
-Çölyaknedir? Nasıl bir hastalıktır?
Çölyak hastalığı (GlutenEnteropatisi) insanlarda en sık görülen besin kökenli ince bağırsak hastalığıdır. Genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan, bağışıklık sistemine bağlı bağırsak problemi ile karakterize, bağışıklık sistemini ilgilendiren bir hastalık olup duyarlı kişilerde gluten içeren gıdaların alınmasından bir süre sonra ortaya çıkan bir emilim bozukluğu (malabsorpsiyon) sendromudur.
Buğday, arpa, çavdar ve yulafın içerdiği bitkisel protein glutene karşı ömür boyu süren intoleransla karakterizedir ve özellikle ince bağırsağın proksimalini (üst bölümünü) tutar. Hastalık belirtileri ve ciddiyetleri yaşla değişiklik göstermektedir. Çocuklarda sıklıkla kronik ishal, büyüme geriliği, karın şişliği, demir eksikliği ile ortaya çıkarken, ileri yaşlarda gastrointestinal sistem dışı bulgularla veya daha hafif şekillerde karşımıza gelebilmektedir.
Tek başına genetik yatkınlık hastalık oluşumu için sebep olabildiği gibi görülme sıklığı 1/130 (Yüzotuzda bir) civarındadır. Genetik olarak belirlenmiş kişilerde ise hayatın herhangi bir döneminde ortaya çıkabileceği gibi, gizli de kalabilir.
Çölyak hastalığı olanların 1. derecede akrabalarında yüzde 8-18, tek yumurta ikizlerinde yüzde 70 oranında bulunmuştur. Ayrıca bazı başka hastalıklarda da çölyak hastalığı sıklığının artmış olduğu gösterilmiştir. Bunların başlında Tip 1 diyabet ve genetik bir hastalık olan down sendromu gelmektedir.
Çölyak nasıl ortaya çıkar? Çölyak Belirtileri nelerdir?
Gluten içeren gıdalar, bağırsaklarda yapısal değişikliğe neden olmakta ve zamanla bağırsaklarda bulunan villüs dediğimiz hücrelerin kısalmasına ve işlev görememesine neden olmaktadır.
Sık görülen belirtiler
– Kronik diare (kronik ishal)
– Büyüme geriliği
– İrritabilite
– Abdominal distansiyon
– Kilo kaybı (büyük çocuk)
– Zayıflık
– Büyüme geriliği
– İrritabilite
– Abdominal distansiyon
– Kilo kaybı (büyük çocuk)
– Zayıflık
Nadir Görülenler
– Konstipasyon (kabızlık) Süt çocuklarında daha fazladır.
– Kusma
– Dispepsi (bulantı)
– Gecikmiş puberte (bluğa girmede gecikme)
– Karın Ağrısı -Okul çağı çocuklarında
– Boy kısalığı -tek bulgu olabilir.
– Demir eksikliği-(kansızlık)
– Ca, K vit, Folik asit eksikliği
– Diş minesi defektleri
– Kusma
– Dispepsi (bulantı)
– Gecikmiş puberte (bluğa girmede gecikme)
– Karın Ağrısı -Okul çağı çocuklarında
– Boy kısalığı -tek bulgu olabilir.
– Demir eksikliği-(kansızlık)
– Ca, K vit, Folik asit eksikliği
– Diş minesi defektleri
Genetik hastalıklar arasında en sık rastlanandır. Çölyaklı hastaların 1. ve 2. derece akrabalarında silent ve atipik formların görülme sıklığı yüksektir. Bu durumda gizli kalmış bir hastalık söz konusudur. Hastalık, hayatın herhangi bir döneminde tipik belirtilerle başlayabileceği gibi çok hafif belirtilerle de seyredebilir, tanısı çok zor olabilir.
Gluten nedir? Çölyak Hastalığı ile ilgisi nedir?
Gluten: buğday, arpa, çavdar ve yulafta bulunan bir tür proteindir. Hamurun kabarmasını sağlayan, raf ömrünü uzatan, elde edilen mamülün kalitesine önemli etkisi olan bir tür proteindir. Bu nedenle glutensiz unlarla yapılan ürünler çabuk bayatlamakta, şekil verirken zorlanılmakta ve kabarması gereken bir çok unlu mamul istenen nitelikte olmamaktadır. Mısır ekmeğinin fazla kabarmaması buna verilecek en iyi örneklerdir.
Çölyak hastalığında bu proteine karşı bağırsaklarda bir karşı yanıt oluşmakta ve tüketildiğinde ishal şeklinde dışarıya atılmaktadır. Glutenin kana emiliminden sorumlu olan bir enzimin yokluğu bundan sorumlu tutulmaktadır. Yurtdışında yapılan bazı çalışmalarda halen bu enzim türü araştırılmakta ve dışarıdan verildiğinde hastalığın tedavi edilebilmesi için yoğun olarak çalışılmaktadır. Bu çalışmalar olumlu sonuçlanırsa eminim bir çok çölyaklı hasta için umut ışığı olacaktır.
Çölyak hastalığında bu proteine karşı bağırsaklarda bir karşı yanıt oluşmakta ve tüketildiğinde ishal şeklinde dışarıya atılmaktadır. Glutenin kana emiliminden sorumlu olan bir enzimin yokluğu bundan sorumlu tutulmaktadır. Yurtdışında yapılan bazı çalışmalarda halen bu enzim türü araştırılmakta ve dışarıdan verildiğinde hastalığın tedavi edilebilmesi için yoğun olarak çalışılmaktadır. Bu çalışmalar olumlu sonuçlanırsa eminim bir çok çölyaklı hasta için umut ışığı olacaktır.
Çölyak Hastalığı nasıl tedavi edilir?
Çölyak hastalığının tek tedavisi diyettir. Çölyak hastalığı kişinin ömür boyu birlikte yaşadığı arkadaşı gibi olmalıdır. Kesin bir tedavi şu an için söz konusu değildir.
Gluten içermeyen her besin diyette serbesttir. Temel besin gruplarımız olan et grubu, sebze-meyve grubu, süt-yoğurt grubu ve tahıl grubu besinlerden glutensiz olanlar yeteri kadar alınmalıdır.
Glutensiz diyetin en büyük zorluğu ambalajlı ürünler ve içeriği bilinmeyen birçok yiyecek ve içeceğin olmasıdır. Çölyaklı bireyler her ortamda yediklerini içtiklerini kontrol etmek ve içinde ne var ne yok sorgulamak zorundadır. Özellile restoranlarda ve davetlerde zorluk yaşamaktadırlar.
Çölyak hastalığının tek tedavisi diyettir. Çölyak hastalığı kişinin ömür boyu birlikte yaşadığı arkadaşı gibi olmalıdır. Kesin bir tedavi şu an için söz konusu değildir.
Gluten içermeyen her besin diyette serbesttir. Temel besin gruplarımız olan et grubu, sebze-meyve grubu, süt-yoğurt grubu ve tahıl grubu besinlerden glutensiz olanlar yeteri kadar alınmalıdır.
Glutensiz diyetin en büyük zorluğu ambalajlı ürünler ve içeriği bilinmeyen birçok yiyecek ve içeceğin olmasıdır. Çölyaklı bireyler her ortamda yediklerini içtiklerini kontrol etmek ve içinde ne var ne yok sorgulamak zorundadır. Özellile restoranlarda ve davetlerde zorluk yaşamaktadırlar.
Çölyak Hastalığında iyileşme süresi ne kadardır?
Glutensiz diyetle semptomatik iyileşme 48 saat içinde başlamaktadır. Kısaca iki gün içinde diyete cevap olumlu olmaktadır. Klinik iyileşme için haftalar gerekir. Yapılan bir çalışmada; glutensiz diyetle hastalarda normale yakın semptom düzelmesini 2 hafta içinde gözlenmiştir. Histolojik iyileşme ise 2 yıl kadar sürebilir.
Burada en önemli nokta tahıl grubundan gluten içermeyen, pirinç, mısır, darı, kuru baklagiller, bezelye unu, bakla unu, soya fasulyesi ve soya unu ve glutenden arınmış özel ürünler tüketilebilmesidir. Sağlıklı beslenmek için ihtiyaç olan tahılları glutensiz olarak almak herhangi bir soruna neden olmaz.
Burada en önemli nokta tahıl grubundan gluten içermeyen, pirinç, mısır, darı, kuru baklagiller, bezelye unu, bakla unu, soya fasulyesi ve soya unu ve glutenden arınmış özel ürünler tüketilebilmesidir. Sağlıklı beslenmek için ihtiyaç olan tahılları glutensiz olarak almak herhangi bir soruna neden olmaz.
Çölyak hastalığının başka hastalıklarla ilişkisi var mıdır? Belli bir hastalıkla ilişkisi olabiliyor mu, ya da başka hastalıkları tetikleyebiliyor mu?
Çölyaklı bireylerde başta osteoporoz (kemik erimesi), alerjiler, enfeksiyonlara yatkınlık, vitamin ve mineral yetersizliğine bağlı hastalıklar, anemi (kansızlık) gibi hastalıklarına yakalanma riskleri daha yüksektir.
Çölyak hastalığı hangi yaş grubunda görülür?
Genellikle çocukluktan itibaren hastalık ortaya çıkmaktadır, tanı yöntemleri yaygınlaşmadan önce uzun süre tanı konmadan hastalıkla bilmeden yaşayan çölyaklılar bulunuyor. Her yaş grubunda görülebilmektedir. Hastalarım arasında 3 yaşından 60 yaşına kadar her yaş grubundan çölyaklı bulunuyor. Son yıllarda tanı merkezlerinin artmasıyla çocukluk dönemlerinde tanısı konmaktadır.
Türkiye ve dünyada çölyak hastalığının görülme sıklığı nedir? Çölyaklılar ne gibi zorluklarla karşılaşabiliyorlar?
Türkiye’de çölyak hastalığının görülme sıklığı 250 kişide 1 kişidir. Bazı araştırmalar bunun 1/200 olduğunu göstermiştir. Bazı bireylerde belirtiler klasik belirtilerden farklı olabileceğinden dolayı tanısı konulmadan yaşayan yüzlerce çölyak hastasının bulunabileceğini göstermektedir. Dünya genelinde 1/300 oranında çölyaklı olduğuna ilişkin istatistiki bilgiler mevcuttur.
Türkiye’de çölyaklı olmak ve çölyakla yaşamak oldukça zordur. Bunun en önemli nedeni, buğdaya dayalı bir beslenme kültürümüzün olmasıdır. Her yiyeceğin içinde un ve buğday bulunması diyeti zorlaştırmakta ve hastaları her yere yemek taşımaya mecbur bırakmaktadır. Ayrıca bisküvi, makarna, erişte, ekmek gibi glutensiz özel ürünlerin pahalı oluşu ve her yerde kolaylıkla bulunmaması da çölyaklıların yaşadığı en büyük zorluktur. Eğer bir çölyaklıysanız et yiyebilirsiniz ama içine ekmek konulmuş köfte yiyemezsiniz. Mercimek yiyebilirsiniz ama un katkısı ile yapılmış mercimek çorbası içemezsiniz.
Yorumlar
Yorum Gönder